Émile (Édouard Charles Antoine) Zola, (2 Nisan 1840, Paris – 29 Eylül 1902)

Dünya edebiyatının en büyük yazarları arasında yer alan Emile Zola, eserlerinde Fransız toplumunun sorunlarını ayrıntılı bir biçimde ele almış, natüralizm akımına öncülük etmiştir. “Nana”, “Germinal” ve “Meyhaneen ünlü romanları arasındadır.

Yazar, Dreyfus tartışmasında aldığı tavırla 19. yüzyılın son ve yirminci yüzyılın ilk çeyreğindeki uluslararası edebiyat gündemine oturmuş ve günümüz “entelektüel” tanımının da temellerini atmıştır.  Fransız ordusunda haksız yere casuslukla suçlanıp askeri mahkemede yargılanan Yahudi asıllı yüzbaşı Dreyfus’u 1897’deki davada hükûmetin bütün baskılarına rağmen savunan Zola, Fransa devlet başkanına hitaben “İtham Ediyorum” makalesini yayınladıktan sonra baskılardan dolayı Fransa’yı terkedip bir süre Londra’da yaşamak zorunda kalmıştır. Çabaları sonucunda Dreyfus Davası’nın yeniden görülüp adaletin yerini bulması sonucu yurduna dönebilmiştir. Ulusal kahraman haline gelen Émile Zola, 1902 sonbaharında, kaldığı otelin yatak odasında duman zehirlenmesinden ölmüştür.

Davadan sonra Zola, kitaplarına dönüp, Dreyfus davasından esinlenen son romanı Gerçek’i yazar. 29 Eylül 1902’de, yatak odasındaki şömineden sızan dumandan zehirlenerek hayata gözlerini yumar. Resmi kayıtlara kaza olarak geçse de ölümünün ardında gerici bir örgüt olduğundan kuşkulanılmıştır.

Zola’nın cenaze törenine yaklaşık 50.000 kişi katılmıştır. 1888’de aldığı Legion d’honneur Şövalyesi unvanı, dava nedeniyle askıya alınmış olduğundan resmî cenaze töreni düzenlenmez ancak ordu cenazesine bir bölük asker gönderir. Montmarte Mezarlığı’na gömülen cenazesi, meclisin aldığı bir kararla 4 Haziran 1908’de Panthéon’a taşınır.