Ek bilgi
Yazar | Pertev Naili Boratav |
---|---|
Format | Karton Kapak |
Sayfa Sayısı | 448 |
Baskı | 2014 |
“Nasreddin Hoca’yı böyle bilmezdik”. Bu cümle, ufkumuzda, “biz Hoca’yı böyle istemiyoruz”un bir çevirisi olarak belirdi aslında. Karagöz metinlerinde olduğu gibi ayıklanmış, aklanıp paklanmış, bu yoldan yükü atılmış bir “corpus”te uzlaşılmasıydı amaç; aşırılık fazlalıktı, halk kaynaklı bir bilgeliğin halkı korumak, ola ki kendinde korumak için törpülenmesiydi hedeflenen. Boratav’ın ulaştığı elyazmalarına şüpheyle bakanlar gördüm, duydum.
Tersine, kök kültürün açığa çıkarılmış bu boyutundan gönenç duymak gerekmez miydi? Yakası açılmadık Carmina Burana şarkılarının, Villon’un ağzıbozuk şiirlerinin, Gargantua’da patlayan şen bilim dilinin bir karşılığının bu topraklarda da duyulmuş, yayılmış olduğunu öğrenmekten bir gurur payı çıkaramaz mıydık? Olduysa bile, akıl erdirilmesi güç bir suskunluk eşliğinde olmuş olmalı.
Nasreddin Hoca: Zaman zaman ne kadar çağdışı kaldığımızı gösteren çağdaşımız değil midir?
Boratav’ın Nasreddin Hoca’sı, kültür birikimimizin bir avuç temel, kaynak metni içindeki yerinden bakıyor: Biz onu görebilecek miyiz, gözgöze duracak yürekliliği gösterebilecek miyiz – bu karşılaşmadan kazanımlı çıkıp çıkmamak hala elimizde.
Yazar | Pertev Naili Boratav |
---|---|
Format | Karton Kapak |
Sayfa Sayısı | 448 |
Baskı | 2014 |